top of page

'Isı Adası' etkisi ile Avrupa şehirleri yaşanmaz hale mi gelecek?

  • Yazarın fotoğrafı: Nejla Kılınç
    Nejla Kılınç
  • 12 Ağu
  • 2 dakikada okunur

Avrupa'nın büyük bir bölümünde sıcaklıklar kavurucu seviyelerde. 2025 yazına yine Avrupa'nın geniş kesimlerini etkisi altına alan ardışık sıcak hava dalgaları damga vurdu.


Bu aşırı hava koşullarının etkileri hiçbir yerde kıtanın kentsel alanlarındaki kadar yoğun değil. Bunun nedeni, sıcaklıkları çevredeki (kırsal) alanlara kıyasla önemli ölçüde artırarak sıcak hava dalgalarını yoğunlaştıran Kentsel Isı Adası (UHI) etkisidir.


Belçikalı iklim uzmanı Niels Souverijns:

"Bu kentsel ısı adası etkisi Avrupa'nın dört bir yanındaki şehirleri etkiliyor ve bu da şehirlerdeki sıcaklıkların kırsal kesimlere kıyasla 2, 3, 4, hatta bazen 10 derece daha yüksek olmasına neden oluyor" 


Avrupa'nın toplam nüfusunun yaklaşık %40'ı şehirlerde, yaklaşık %70'i ise kentsel alanlarda yaşamakta. 


Portekiz'deki bir araştırma, sıcak hava dalgası günlerinde hastane yatışlarının başlangıç seviyesine göre %18,9 arttığını ve sağlık sistemlerini zorladığını ortaya koymuştur. Yaşlılar ve küçük çocuklar gibi savunmasız gruplar özellikle risk altında. Özellikle solunum yolu veya kalp-damar hastalıkları gibi altta yatan sağlık sorunları olan yaşlılar en çok etkilenenler.


Kentsel ısı adası etkisi, malzemelerin yaygın kullanımından, binaların yoğunlaşmasına ve yoğun trafiğe kadar çeşitli faktörlerin sonucudur.


İklim bilimci Wim Thiery:

"Şehrin çevresindeki bölgeden daha sıcak olması, şehirde kullanılan malzemelerden kaynaklanıyor. Bunlar arasında, "güneş parladığında ısıyı emen, tutan ve geceleri yayan" asfalt ve çimento da yer alıyor. Bunun sonucunda gündüzleri şehirlerde en yüksek sıcaklık daha yüksek olurken, geceleri de sıcaklık daha az düşüyor. Yüksek binalar ve dar sokaklar da bu olguyu tetikliyor, çünkü aralarında sıkışan havayı ısıtıyorlar ve havayı serinletmeye yardımcı olacak doğal rüzgar akışını engelliyorlar."


Kentsel ısı adasının büyüklüğü, şehirlerin büyüklüğü ve buralardaki beton ve bina miktarıyla güçlü bir şekilde ilişkili. Bu nedenle, daha fazla beton ve binaya sahip olan daha büyük şehirler daha fazla etkilenme eğilimindedir.


Son olarak, bir şehirdeki trafik yoğunluğu da etkilidir. Örneğin, araçlardan kaynaklanan kirlilik, şehrin üzerinde bir tür sera gazı tabakası oluşturarak sıcak havayı hapsedebilir.


Kentsel ısı adası etkisinin gelecekte daha da kötüleşmesi bekleniyor.

Şehirler, kentsel ısı adası etkisini dengelemek için bir dizi önlem alabilir. Bunlar arasında havalandırma için rüzgar koridorları oluşturmak, binalar için yeşil çatı ve cepheler tasarlamak, daha fazla bitki dikmek ve suyu daha iyi kullanmak yer alır.


Uzmanlar, CO2 emisyonlarının sıfıra indirilmemesi halinde kentlere "sıcaklık tsunamisi" uygulanacağı ve kentlerin yaşanmaz hale gelebileceği uyarısında bulunuyor.


"Özünde, mümkün olduğunca fazla betonu ortadan kaldıracak şekilde şehirleri yeniden tasarlamalıyız"


Kaynak: Euronews

ree

bottom of page